Kadın hastalıklarında hangi ameliyatlar laparoskopik olarak yapılabilir?

Daha sıklıkla iyi huylu hastalıkların tedavisinde kullanılmakla birlikte, kapalı ameliyatlar gittikçe artan oranlarda jinekolojik kanserlerin tedavisinde de kullanılmaktadır. Laparoskopinin kadın hastalıkları cerrahisinde kullanıldığı ameliyatlara bazı örnekler şu şekilde sıralanabilir: 

  • Kapalı ameliyatla tüplerin bağlanması (Laparoskopik BTL)

Tüp bağlanması, kalıcı doğum kontrolü amacıyla, yumurta ile spermin döllenmesi için ortam hazırlayarak ve rahimden yumurtalıklara döllenmiş embriyoyu taşıyarak gebeliğe olanak sağlayan, tuba uterina adlı organdır. Ameliyatla bağlanarak, yakılarak ya da kesilerek bütünlüğü bozulduğunda artık bu kanal görevini göremez ve gebelik oluşamaz. Doğurganlığını tamamlamış, yani başka çocuk istemeyen çiftlerde oldukça sık olarak uygulanan bir yöntemdir.

Tüplerin iki taraflı olarak bağlanması, ya da diğer adıyla bilateral tüp ligasyonu (BTL) kapalı ameliyatla, oldukça kısa sürede, kanamasız ve ağrısız olarak kolayca uygulanabilmektedir. Hatta günümüzde BTL işlemi sıklıkla normalde kapalı ameliyat için karnın alt tarafında açılan delikler de açılmadan, sadece göbekten kameranın girmesi için açılan delik kullanılarak (tek bir delikten: single port) uygulanmaktadır.

Karın içi CO2 gazıyla doldurulduktan ve tüpler bulunduktan sonra, bağlanma işlemi birçok farklı şekilde yapılabilir, amaç tüplerin bütünlüğünün bozularak lümeninden geçişin engellenmesidir: Koter ya da ultrasonik enerji modaliteleriyle yakılabilir / kesilebilir ya da klip ya da halkalarla boğulabilir. Komplikasyon oranı oldukça düşüktür, kanama ya da başka organ yaralanması çok nadirdir. En iyi ve en kesin sonuç, tüplerden minik bir parça kesilerek çıkarıldığında alınır.

Bazı hastalıklarda tanı koyma amacıyla, herhangi bir girişim – müdahale yapmaksızın, sadece göbekten kamera ile karın içerisine girilerek bakılır, bu işlem tanısal laparoskopi adını alır. Göbek deliğinden (umblikal port) girildiğinde, tüm pelvik organlar son derece net izlenebilir. Tanısal laparoskopi son derece minimal invazif bir işlemdir. Gerektiğinde alt portlar da kullanılarak yardımcı aletlerle karın içerisi detaylı olarak incelenebilir. Bu ameliyat, en sık kronik pelvik ağrı ve infertilite durumlarında uygulanır. Kronik pelvik ağrısı olan kadınlarda, endometriyozis, yapışıklıklar, pelvik inflamatuvar hastalık gibi birçok durum teşhis edilebilir, hatta gerektiğinde laparoskopi ile tedavi de edilebilir.

  • Endometriyozis (çukulata kisti)

Endometriyozis ya da çukulata hastalığı / kisti, kronik pelvik ağrı ve infertilite durumlarının pek çoğunda, neden olarak karşımıza çıkar. Laparoskopinin bu durumların birçoğunda kıymetli bir tanı aracı olarak yeri tartışılmazdır ve birçok durumda tedavi de laparoskopi ile gerçekleşir.

Endometriyozisin tanısında ultrasonografinin yeri kısıtlıdır, çünkü eğer belirgin bir kist oluşturmamışsa endometriyozis odakları ultrasonografik olarak görülmez. Her ne kadar MR, tümör belirteçleri gibi bazı yardımcı tanı yöntemleri varsa da, tanısal laparoskopi altın standarttır.

  • Yumurtalık (over) cerrahisi

Yumurtalıkların, kistler başta olmak üzere, dış gebelik, overin kendi sapı etrafında dönmesi (over torsiyonu), kanamalı kist (corpus hemorajicum kist rüptürü), çukulata kisti (endometriyoma) gibi durumlarının büyük çoğunluğu laparoskopi ile başarılı şekilde tedavi edilebilmektedir. Bu over patolojilerinde, bazılarında overlerin alınması gerekebilirse de, çoğunlukla kistler kapalı ameliyatla cidarlarından soyularak yumurtalıklara zarar vermeksizin ve kanamasız olarak, başarıyla çıkartılabilmektedir. Hatta bazı durumlarda, kist içeriği sadece aspire edilmekte, böylece overlere zarar verme riski de iyice azalmaktadır.

  • Rahimden ur çıkarılması (myomektomi)

Laparoskopik myomektomi, rahimdeki urların kapalı ameliyatla çıkarılması yöntemidir. Yeni yeni yaygınlaşmakta olan bu ameliyat, özellikle doğurganlığını korumak isteyen genç kadınlarda mükemmel bir çözüm olmuştur. Myomlar rahimden çıkarıldıktan sonra kasapların kıyma makinesine benzer bir alet olan morselatör ile küçük parçalara ayrılarak, aletlerin girmesi için karın duvarında açılan1 cm.’lik delikten vücut dışına alınır.

  • Rahim alınması (histerektomi)

Histerektomi, tüm dünyada gebe olmayan kadınlarda en sık yapılan ameliyattır. Laparoskopik ameliyatların jinekolojide uygulanması yaygınlaştıkça, histerektomi ameliyatı da büyük sıklıkla laparoskopik olarak yapılmaya başlamıştır. Ancak, özel bir eğitim ve üst düzey tekinik ekipman gerektirdiğinden, halen kısıtlı merkezlerde uygulanabilmektedir.

Rahim alınma ameliyatının kapalı yolla yapılması, hastanın daha az ağrı duymasını, ameliyat sonrası iyileşme süresinin daha kısa olmasını ve hastanın hastaneden çok daha çabuk taburcu olabilmesini sağlamaktadır.

Bazen, rahim sarkması durumlarında rahim vaginal yolla çıkarılacağında, yardımcı yöntem olarak da laparoskopi kullanılabilir, buna laparoskopi eşliğinde vaginal histerektomi adı verilir. Yapılan çalışmalarda, bu yöntemin kan kaybı miktarını, komplikasyon oranlarını, ameliyat sonrası ağrıyı ve hastanede yatma sürelerini azalttığı ispatlanmıştır.

  • Rahim (endometriyum) kanseri

Rahim kanserinin kapalı yolla ameliyatında, rahim, rahim ağrı, tüpler, yumurtalıklar ve lenf nodları denilen, pelvik ve paraaortik bölgelerde bulunan bazı dokular çıkarılmaktadır. Rahim kanserinin laparoskopik olarak gerçekleştirilmesi biraz daha uzun sürmektedir, ancak hastaya daha az kan kaybı, daha az postoperatif ağrı, daha kısa hastanede yatış süresi, daha çabuk iyileşme gibi birçok avantaj sunmaktadır.

  • Rahim ağzı (serviks) kanseri

Erken dönem rahim ağzı kanserleri ameliyatla tedavi edilir. Radikal histerektomi adı verilen bu ameliyat rahim, rahim ağrı, tüpler, yumurtalıkların geniş dokuyla birlikte çıkarılmasını ve pelvik ve paraaortik lenf nodlarının temizlenmesini kapsar. Bu ameliyat laparoskopik yolla gerçekleştirilebilmektedir.

  • Rahim sarkması ameliyatları

Histerektomi, rahim sarkmasında eskiden beri uygulanan geleneksel yöntem olmasına karşın, çocuk doğurma isteği olan fertilitesini sürdürmek isteyen ya da başka nedenlerden rahiminin korunmasının isteyen kadınlarda, uterusun asılması bir alternatif olarak düşünülebilir. Bu hastalarda, rahim mesh adı verilen yama materyalleriyle kalça kemiğine fikse edilerek asılır. Böylece yukarıya, olması gerektiği yere yerleştirilir. Bu ameliyatlar, hem açık hem de kapalı yolla yapılabilmektedir. Laparoskopik olarak yapıldığında, hastaya laparoskopinin sağladığı bütün avantajları sunmaktadır.

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Çözümü giriniz *

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.