plasenta-previa

Plasenta Previa

Plasenta previası olan yani bebeğin eşinin önde olduğu gebeliklerde yaklaşım klinik duruma bağlıdır. Plasenta previa tehlikeli bir durumdur ve gerçek obstetrik acil oluşturabilir. Annenin asemptomatik olması, kanıyor olması ya da kanamasının artık olmamasına göre tedavi seçenekleri değişiklik gösterir.

 

Semptom vermeyen plasenta previa durumu:

20. gebelik haftasından sonra semptom vermeyen eşin aşağı yerleşimli olması durumunda, seri ultrasonlarla eşin yeri tekrar tekrar belirlenmeye çalışılır. Sıklıkla doğum yaklaştıkça plasenta yukarı çekilecektir. Ultrasonla servikal uzunluk yani rahim ağzı uzunluğuna da bakılır. Çalışmalar, rahim ağzı uzunluğu kısa (3 cm.’nin altında) olan hastalarda kanama nedeniyle erken doğum riskinin daha yüksek olduğu bulunmuştur.

İkinci ve üçüncü trimester’de cinsel ilişki ve elle vaginal muayeneden kaçınılması bir önlem olarak uygulanır. Ayrıca, son üç ayda plasenta previası olan hasta ağır egzersiz yapmamalı ve fiziksel aktivitelerini kısıtlamalıdır, zira fiziksel aktiviteler rahim kasılmalarını başlatabilir ve kanamaya neden olabilir.

Kasılmalar ya da vaginal kanama durumunda acilen hekime başvurulmalıdır. Asemptomatik hastaların doğumdan önce hastaneye yatırılarak izlenmesi gerekip gerekmediği durumu açık değildir. Gözlemsel çalışmalar, hiç kanaması olmamış hastalarda acil sezaryen gerekmediğini göstermektedir. Hiç kanaması olmamış ve servikal uzunluğu 3 cm.’nin üzerinde olan hastalar evde yatarak takip edilebilir.

Kanamalı plasenta previa

plasenta-previa-2Aktif olarak kanayan bir plasenta previa (eşin aşağıya yerleşimi) durumu gerçek obstetrik acildir! Bu hastalar acilen hastaneye yatırılıp anne ve fetusun iyilik hali açısından izleme alınmalıdır. Anneye hemen damar yolu açılır ve sıvı ve kristaloid uygulanır. Kan bankasından kan ayırtılır veya gerekliyse takılır. Fetal iyilik hali izlenir, reaktivite kaybı, taşikardi vs olumsuz bulgular görülürse acil doğum planlanır. Aktif kanamalı hastalara tokoliz dediğimiz doğumu geciktirme işlemi uygulanmaz. Kontraksiyonlar var ancak kanama kesilmişse ve fetus ve anne açısından doğum şart değilse tokoliz düşünülebilir. Fetal kalp atımı bozulduysa, anneye oksijen verilmesine, sola çevrilmesine ve sıvı replasmanına rapmen düzelmiyorsa, hayatı tehdit eden kanama varsa, 34. gebelik haftasından sonra belirgin kanama olduysa, acil doğum endikasyonu vardır ve seçilecek doğum şekli sezaryendir.

Kanaması durduktan sonra eve gönderilip doğuma kadar evden izlenebilecek hastalar, 20 dakika içinde hastaneye ulaşabilecek, erişkin bir refakatçisi olan, yatak istirahati yapacak olanağı olan ve ayaktan takibin risklerini iyice anlayan hastalardır. Diğer hastaların hastaneye yatırılarak takibi gerekir.

24 – 34 hafta arası hastalara acil doğum gerekebileceğinden bebeğin akciğer gelişiminin olması için kortikosteroid enjeksiyonu yapılır. Kan uyuşmazlığı varsa kanama sonrası iğne yapılmalıdır.

Doğum

Gebelik haftası dikkate alınmaksızın, şiddetli vaginal kanama doğum endikasyonudur. Asemptomatik olan ya da klinik olarak stabil hastalarda en geç 38. haftada elektif sezaryen planlanır. Normal doğum denenmesi için plasentanın rahim ağzına olan uzunluğu en az 1 cm olmalıdır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Çözümü giriniz *

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.