Kolposkopi & biyopsi sonucu anormal olan hastalara yaklaşım

kolposkopi Servikal intraepitelyal neoplazi (CIN – Cervical intraepithelial neoplasi) olan hastalara yaklaşım
Servikal intraepitelyal neoplazi (CIN – Cervical intraepithelial neoplasi), servikal displazi ya da servikal skuamöz intraepitelyal lezyon da denilen premalign servikal lezyondur. Düşük grade lezyonları olan hastalarda servikal kanser gelişim riski oldukça düşük olsa da, yüksek grade’li lezyonları olanlarda malignensiye dönüşüm riski daha yüksektir. CIN saptanan hastalarda, hedef invazif kansere dönüşümü engellerken, kendi kendine gerileme şansı olan lezyonlara da aşırı tedavi uygulamamaktır.

CIN 1 olan hastalara yaklaşım
Kendi kendine gerileme olasılığının yüksekliği göz önüne alındığında, CIN 1 olan hastalarda tedaviden ziyade “bekle ve gör” yaklaşımı önerilmektedir. Özellikle adolesanlarda ve genç kadınlarda bekleme tedavisi kuvvetle tercih edilmektedir. Özellikle de smear sonucu ASCUS ya da LSIL olan hastalarda, bu lezyonların büyük bir kısmı kendiliğinden geriler ve CIN 2, 3 ya da servikal kansere ilerleme oldukça nadirdir. Bu hastalarda, önerilebilecek yaklaşım 12. ayda HPV testi ya da 6. ve 12. aylarda smear tekrarı yapmaktır. Smear sonucu HSIL ya da AGC olan hastalarda, altta yatan lezyonun CIN 2, 3 ya da daha kötü olma olasılığı daha yüksektir. Bu durumda kolposkopik biyopsi CIN 1 gösterirse, yine de daha yüksek bir lezyon atlanıyor olabilir. Bu nedenle, HSIL ya da AGC sonrası çıkan CIN 1 daha agresif olarak tedavi edilmelidir; bu grupta direkt tanısal bir eksizyonel işlem ya da yakın klinik takip önerilir. Çocuğu olmayan hastalarda sıkı takip yaklaşımı tercih edilir, 6 ve 12. aylarda sitoloji (smear) ve kolposkopi uygulanır.
CIN 2 ve 3 olan hastalara yaklaşım
Bu lezyonların kendiliğinden gerileme oranları düşük olup ilerleme riskleri de yüksek olduğundan, bekleme ve takip yerine tedavi önerilir. kolposkopi2Ablatif (yakma, dondurma) yöntemlerle eksizyonel (keserek çıkarma) yöntemlerinin kür oranları benzerdir. Bu hastalarda LEEP (loop electrosurgical excisional procedure) denilen, rahim ağzının halka şeklinde kesilerek çıkarılması yöntemi önerilen yöntemdir. LEEP, tedavi başarısı yüksek, kolay ve hasta açısından ağrısız bir yöntemdir.
Mikroinvazyon (kanser başlangıcı) şüphesi olan hastalarda soğuk bıçak konizasyonu denilen, rahim ağzının iç kısmına doğru koni şeklinde kesilip çıkarılması işlemi tercih edilir. Bu yolla, transformasyon zonu denilen geçiş bölgesinin daha doğru örneklenmesi mümkündür.
Tüm yöntemlerde, tekrarlama ya da kalıcı hastalık riski % 5 – 17’dir. Lezyon büyüklüğünün fazla olduğu (rahim ağzının üçte ikisinden fazlasını kapladığı), endoservikal gland tutulumu olan, lezyon sınırlarının pozitif olduğu ve HPV DNA pozitifliğinin devam ettiği hastalarda bu risk daha yüksektir.
CIN 2, 3 nedenli eksizyonel bir girişim uygulandıktan sonra, hastalar şu şekillerde takip edilebilir: 6 – 12 ay arayla HPV testi, ya da 6 – 12 ay arayla smear, ya da 6. ayda HPV testi ve smear, ya da 6 ve 12. ayda smear ve kolposkopik biyopsi ve endoservikal küretaj. Konizasyon sınırları negatif olan ve ablatif tedavi uygulanan hastalarda 6 – 12. ayda bir kez HPV testi önerilir. ASC ya da HPV pozitifliği olan hastalarda kolposkopinin tekrarlanması önerilir. HPV testi negatif çıkanlar ya da iki kez smear’i temiz olanlar normal takibe dönebilirler.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Çözümü giriniz *

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.